Kayıtlar

Mart, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bardağı Bırak!

Okuduğum kitapta çok ilginç bir şey öğrendim... "..bir bardağı eline alıp, "Sizce bu bardak kaç gramdır" diye hepimize sordu. Bardak şeffaf olduğu için içerisinde bir şey olmadığını gördük. Biraz vakit geçtikten sonra herkes tahmin etmeye çalıştı: "50 gram, 200 gram, 100 gram..." Seyyah, "Aslında ben de bilmiyorum ne kadar olduğunu ama asıl sorun şu, bu bardağı kaç dakika bu şekilde tutabilirim? Ya da şöyle sorayım, bardağı bu şekilde birkaç dakika tutsam ne olur?" "Hiç bir şey.." "Peki bir saat tutsam?" "Kolun ağrımaya başlardı." "Peki bir gün boyunca tutmaya çalışsaydım?" "Tutmaya devam etseydin kolun ağrır, spazm geçirir, hastaneye bile girmek zorunda kalabilirdin." "Peki süre ne kadar uzarsa uzasın bardağın ağırlığında değişme olur mu?" "Tabii ki hayır." "O hâlde kolumun ağrımasına yol açan, beni hastanelik eden şey nedir?" "Onu sürekli tutuyor olman." &qu

Başlık yok, isteyen buyursun..

Uzun zaman oldu, yani olmuştur. Ne yazıyorum ne de bir şeyler paylaşıyorum. Aslında buraya yazdıklarım hep aynı, yok şunu yapacağım yok bunu yapacağım.. Nerdeee... Her sabah uyanıp işte çalışırken akşam eve gideyim ders çalışayım, şunları yapayım diyorum olmuyor. Bir problem, bir sıkıntı çöküyor içime yatıp uyuyorum. Ertesi sabah sar başa, "nereye kadar temizlik yapıcam" diyorum "kendini kurtar olum buralardan sana hayır yok" desem ne fayda? Yine kendi bildiğimi okuyorum, okuyorum derken en azından günde yarım saat 45 dakika falan kitap okumaya ayırıyorum. Bence bu bile yeter. Senden benden bi b*k olacağı yok yazıyoruz pardon yaşıyoruz.. Hayatım hep aynı düzende işliyor galiba buna şey deniyo... *google amcada kısacık araştırma- monoton hayat. Bu yüzden ötürü yazacak bir şey de bulamıyorum o yüzden ne zaman yazdığımı not almadığım Allah bilir nerelerde karşılaştığım cümleleri yazacağım... Bu arada hafızam iyi değil. Unutuyorum, kızın biri balık ve ceviz yememi söyle

Kitap Notlarım: #5 "Söz Mühendisi - Hasan Çep"

Kitap okumak, hayal kurmak ve mutlu sona ulaşamamak benim hayatımın döngüsü olmasından kaçınamıyorum. Her ne kadar günde en fazla yarım saat kitap okuyabilsem de, hayal kurmayı her an gerçekleştiriyorum. Sonrasın da hep bi burukluk, hep bi yalnızlık. Çevremde ki insanların da kitap okumasını istiyorum bu niyetle kitaplarımı istemeyerek paylaşıyorum. Çünküm kitaplar benim her şeyim. Yani kitabın gidip gelmeme gibi bir olasılığı da var. Sağlam verip yırtık almak ya da 2-3 ay sonra elime ulaşması. İnsan özlüyor, -Seni daha çok özlüyorum...- Ellerden kitabıma zarar gelecek diye korkarken altını çizdiğim sözleri paylaşacağım kitabıma çay döküldü. Ne kadar sinirlendim bilemezsiniz.. Allah'tan fazla zayiat yok. :) Kitap 3 bölümden oluşuyor. Birinci bölümün de kısa hikayelerden ders verme çabasında olan yazar, ikinci bölümü tamamen Tasavvufi üzerine ayırmış bulunmakta. Tamamen Allah'ı anlatan sözleri var. Son bölüm de ise ölmeden önce yapılacaklar adlı listesi mevcut. Ki yapılması

Eskilerden Kalma

Kitaplardan ya da dinlediğim parçalardan beni anlatan sözleri bir yere not etmeyi çok severim. İlla ki bir yerlerde kullanacağım. Bu alışkanlığım bir kaç yıldır var lakin ne fazla kitap okurum zaten müzik listemi de değiştirmeyi pek sevmem. :) Defterlerimi toplarken taa 2015 ten kalma aldığım notlarla karşılaştım. Baktım okuyabiliyorum dedim hemen bloga yazayım yoksa o kağıttan eser kalmaz. El yazım pek iyi değildir bazen ne yazdığımı okuyamıyorum tıpkı doktor yazısı. :) Otobüs şoförünün gördüğü gibidir aşk, sen göremezsin. Bazen sırf O seviyor diye ona benzersin. Neden her şarkının içine giriyorsun? Onların girmediği yer senin çıkamadığın yer olsun. Arada üzülüyorum ama seninle ilgisi yok. Sen beni puzzle'ımdın, tamamladım seni bittin, sıran geldi gittin. Hiçbir silginin bittiğini görmedin ben, annem boynuma kolye yapardı, yine de kaybederdim, seni kaybettiğim gibi. Radyo da peş peşe iki şarkı çalınacaktır ve sen ikinci çalınacak parçayı kaçırmamak için o sevmediğin bir